Crush The Curve?

Bora Yılmaz
2 min readApr 11, 2020

1918 yılındaki meşhur İspanyol Gribi herhangi bir aşı, ilaç vs. geliştirilmeden 1 sene içinde kendi kendine bitmiş. 20–50 milyon kişinin öldüğü salgında hastalar ya iyileşip bağışıklık geliştirmiş ya da ölmüş, salgın da bitmiş.

Kızıl Haç hastaları St. Louis’de bir evden tahliye ediyor. Credit: St. Louis Post-Dispatch

Ben tedavi olmadığından yıllarca sürdü sanmıştım.

Sürü bağışıklığını savunmuyor, karantina tedbirlerini doğru buluyorum ama hastalığın bir kişiden başladığını düşünürsek, karantina vb. dışında kalan tek bir kişi bile tüm süreci başa sarabilir.

Böyle bir durum tüm dünya nüfusu virüsle karşılaşana kadar karantina döngüleri demek.

Dünyanın yatak kapasitesinin yetersizliğini de düşünerek; virüsün önünü açıp, iyileştirebildiklerimizi kurtarırız, ölenler ölür kalan sağlar bizimdir demeyeceğimize, diyemeyeceğimize göre seçenekler limitli:

Ya aşıyı/ilacı bulacağız ya da tüm dünya sert karantina uygulayacağız…

“Flatten the curve” grafiklerini görmüşsünüzdür. Grafiğin X ekseni ‘zaman’. Eğriyi düzleştirerek sağlık sistemini destekliyoruz. Ama eğrinin ucunun nerede tekrar sıfıra değeceği belli değil. Aylar sürebilir! Ya da lokal tedbirler yetmeyip, geri gelebilir.

Eğriyi ezmek gerek!

Sadece ülkem için degil: Tüm dünya olarak eğriyi düzleştirmede iyiyiz. Herhangi bir şeyi ezmektense çok ama çok uzak! Ayrıca entegre bir dünyada konu lokal izolasyonlar ile çözülemeyecek. İçeride çözen ülkeler, (bilinmeyen) vakalar olan bir ülkeye kapıları açtığında başa dönecek. Bu sebeple global olarak tüm ülkeler ya aylarca bu şekilde yaşamayı kabullenecek ya da aynı anda aynı zaman diliminde çok sert karantina başlatacak. (Bunun yapılabileceğine ben dahil kimse inanmıyordur sanırım.)

Bu durumda elimizde tek seçenek kalıyor: Aşıyı/tedaviyi bulmak!

Bugün çıkan bir haberde Oxford Üniversitesi bilim adamları (%80 ihtimalle) 6 aya hazır olabileceğini söylemişler. 5'te 1 ihtimalle de olamayacak. Daha kötümser tahminler de var. Tek yapabileceğimiz bir an önce olması için dua etmek!

Ama gidişata bakarsak, daha da önemlisi, o zamana kadar da ekonomilerin ayakta kalması için iki kere dua etmek gerek!

Dünyada sadece havayolları batmış, turizm bitmiş konusu değil bu! Aşağıdaki tweet Hindistan’dan. Süre uzadıkça benzerleri olacaktır!

Kriz derinleşip, karantina süreleri uzadıkça, lojistik sistemleri çöktükçe pek çok fakir ülkede durumun vehametinin artması kaçınılmaz. Bu durumda da ‘virüsten mi ölelim, açlıktan mı’ sorusu ortaya çıktığında, ‘steril olma çabasındaki’ sözüm ona büyük ülkeler için çok geç olacak! Bugün sadece ekonomiyi kurtarma çabasıyla çözümü fazla mesai ile para basma olarak gören ülkeler, o bastıkları paraların alacak bir mal bulamadığını, daha da kötüsü o paraların yenemediğini anladıklarında çok geç olacak!

Umarım ben yanılırım. Ama…

Dünya bugün hep beraber hareket etmezse, ne zaman edecek?

--

--